Hayatımızda bir sürü büyüklerimizden yaşıtlarımız dan yada hikayelerini okuduğumuz yada duyduğumuz bir sürü evlilik hikayeleri vardır. Bu hikayelerden kimisi hüzünlü olur kimisi mutlu bir hikaye olur kimisi de dersler çıkarabileceğimiz bir hikaye olur.
Bazen bir evlilik hikayeleri yada hikayesi duyduğumuzda onu dinleriz ve hakkında yorumlar yaparız. Büyüklerimiz den bu konu hakkında bir sürü deneyim ve soru almış yada soru sorulmuş olur. Ve bunlara cevap verir iken o evliliği hayal ederiz veya düşleriz. Genelikle bu tür hikayeleri büyüklerimizden onların nasıl tanıştığına nasıl bir hayat sürdüğüne ve nasıl bir evlilik yaşadıklarına kadar her şeyi anlatırlar. Aslında aşk sevgi ve evlilik kavramları bir bütün bana göre. Bir kişi aşık olup sevdiği kişi ile evlenerek bir ömür boyu mutlu olmak bir ömür sürecek bir ilişki isterler. Bunun için de bu konuda her şeyi duymak özellikle bir genç olduğunda onların hayat hikayelerini büyük bir zevkle dinlemeyi seven kişiler var. Günün birinde bir ziyarette daha o zamanlar yeni 18 yaşına girmiştim. Ve bir teyzenin bana kaç senelik evliliğini ne kadar güzel geçtiğini eşini kaybetmiş bir bayandı. Ve yaşı da baya vardı. VE o evliliğinin ne kadar güzel geçtiğini ne kadar zor şartlarda bile olsalar mutlu olduklarını ve arada sevgi olduktan sonra evliliğin ne kadar önemli olduğunu anlatmıştı. İşte benim de o zamandan sonra evliliğe bakış açımı değiştiren bir hayat hikayesine denk gelmiştim. Hem o kadar duygulanmış hem de o kadar ilgimi çeken bir hikaye anlatmıştı.
Şimdi düşünüyorum da hayatımız da ne yaşarsak yaşayalım küçük ufak şeylerden de mutlu olmasını tıpkı bir zamanlar o bayanın bana anlattığı hikaye gibi mutlu olmasını ve hayatımızın eşimizin ve kiminle evlendiysek o evliliğin değerini bilmek önemli. Ve küçücük ufak şeylerden bile kendimize mutluluk çıkarmak önemli diye düşünüyorum. Bir zaman sonra bizim de kendi çocuklarımıza anlatacağımız evlilik hikayeleri olacak diye düşünüyorum.